Aşı, Aşı Kararsızlığı ve Reddi
"Beraberce Korunalım: Aşılar işe yarıyor!"
Aşı nedir ve nasıl etki eder?
İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri vb. mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelere aşı denir. Aşılar, belirli bir hastalığa yakalanmadan önce kişilere ulaşıp onların bağışıklıklarını geliştirmelerini sağlamak amacıyla verilir. Aşı ; vücutta savunma mekanizmasını uyararak, hastalık etkenini tanıyan ve bu etkenle karşılaşıldığında onu ortadan kaldıran antikorlar oluşmasını sağlarlar. Bu şekilde aşılanan kişi aşılandığı hastalıklara karşı bağışık yani dirençli olur. (1)
Bağışıklama ise, kişinin aşılama yoluyla bir hastalığa karşı korunma sürecidir. (6)
Aşının içeriğini neler oluşturur?
Aşılar, bağışıklık gelişmesini sağlayan ve antijen olarak isimlendirilen maddeleri, çok az miktarlarda da aşının yapımında, güvenli ve etkili olmasında rol alan maddeleri içerirler. Aşılar, antijen yanında adjuvan, stabilizatör ve koruyucu maddeleri de içermektedir. Adjuvan, aşıların etkinliğini artırmak üzere bakteri ve virüs bileşenleri yanında kullanılan ek maddelerdir. Stabilizatörler, aşılar uygulanıncaya kadar stabilitesini korumak üzere aşı flakonlarına ilave edilen maddelerdir. Koruyucular ise , mikrobiyolojik bulaşmayı engellemek üzere aşı flakonlarına eklenmektedir. (2)
Alüminyum ; hidroksitadjuvan olarak aşıların çok düşük dozda daha fazla etki yapması için kullanılmakta, bir insanımıza yaşamı boyunca uyguladığımız aşıların tamamının içindeki toplam alüminyum miktarı 4,25 mg’dır. Dünya Sağlık Örgütü‘nün belirlediği ve insan sağlığına zararı olmayacak şekilde çok düşük düzeydedir. (2)
Thiomersal, Çok dozlu aşılarda kontaminasyonu (bulaşma riskini) önlemek amacıyla koruyucu olarak kullanılır. Etil civa bileşiğidir. Etil Civanın vücuttan atılma süresi 7-10 gündür. (2)
Aşı Türleri Nelerdir?
Aşıların hazırlanmasında kullanılan antijenlerin sınıflandırılmasına dayanılarak isimlendirilirler:
Canlı Aşılar:
-Canlı aşılar hastalığa neden olan yaban virüsün ya da bakterinin laboratuvar koşullarında hastalık yapıcı özelliklerinin zayıflatılmasıyla üretilir. (3)
Ölü Aşılar
-Ölü aşıların farklı türleri bulunmaktadır.
-Bir mikroorganizmanın tümünü öldürülmüş halde içeren aşılara tüm hücreli aşı, mikroorganizmanın yalnızca belli kısımlarını içeren aşılara ise fraksiyone (alt birim) aşı denir.
-Tüm hücreli ölü aşılar kültür ortamında üretilen mikroorganizmanın ısı ya da kimyasal yöntemler kullanılarak öldürülmesiyle elde edilir.
-Alt birim aşıları mikroorganizmanın tümünü değil yalnızca belli antijenik kısımlarını içerir. Alt birim aşılarını da subunit aşı ve toksoid aşı şeklinde iki temel gruba bölmek mümkündür.
-Toksoid aşılar ise toksini olan mikroorganizmaların toksinlerinin yapısı değiştirilerek toksik özellikleri yok edilmiş, bağışıklık yanıtı oluşturacak özellikleri korunmuş halini içerirler. (3)
Aşılama programlarının amacı ve önemi nedir?
Aşılama programları; aşı ile önlenebilir bulaşıcı hastalıkları engellemeyi, dolayısıyla bu hastalıkların neden olduğu ölümleri ya da kalıcı sekelleri önlemeyi amaçlar. Aşılanma ile bireysel bağışıklık sağlanır ve kişi hastalıktan korunurken aynı zamanda da toplumsal bağışıklık sağlanır. Toplumda aşılı bireylerin sayısı arttıkça, aşılanmamış bireylerin hastalık etkeni ile temas olasılığı ve hastalığın o toplumda görülme sıklığı azalır. Dolayısıyla aşılanmamış her birey, o toplumdaki henüz aşılanma dönemine erişmemiş ya da aşılanması henüz tamamlanmamış çok sayıda aşısız yenidoğan, bebek ve küçük çocukların hastalık etkeni ile erken dönemde temasına ve ölümlere neden olmaktadır. Aşılanmamış ergenler ve erişkinler de hastalık etkeni ile temas ettiğinde bu etkenleri küçük çocuklara ve bağışıklık sistemi zayıf ya da ileri yaştaki bireylere taşıyabilmekte, yüksek oranda çocuk ve erişkin ölümlerine yol açabilmektedir. (4)
Dünya Sağlık Örgütü’nün (Mart 2018) raporuna göre; küresel bağışıklama yılda 2–3 milyon ölümü engellemektedir. Son birkaç yıl küresel bağışıklama oranı % 85 civarında seyretmektedir. (4)
Aşı ile Önlenebilir Hastalıklar Nelerdir? (5)
-Boğmaca
-Çocuk Felci (Poliomyelit)
-Difteri (Kuşpalazı)
-Haemophilus Influenza Tip b (Hib) Hastalığı
-Hepatit A / B Hastalıkları
-Kabakulak
-Kızamık
-Kızamıkçık
-Pnömokokal Hastalık
-SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) Hastalığı
-Suçiçeği
-Tetanos
-Tüberküloz(Verem)
Dünya Sağlık Örgütü ve Aşı
Dünya Sağlık Örgütü, Nisan ayının son haftasında kutlanan Dünya Aşı Haftası'nı 2019 yılında "Beraberce Korunalım: Aşılar işe yarıyor!" sloganıyla işlemiştir. Amaçları; çocukların, toplumların ve dünyanın sağlığı için aşıların değerini göstermek, aşılanarak bağışıklamanın arttırılması gerektiğini vurgulamak, rutin aşılamanın güçlü sağlık sistemlerinin temeli olduğunu göstermektir.(6)
Dünya Sağlık Örgütü’nün (Mart 2018) raporuna göre; küresel bağışıklama yılda 2–3 milyon ölümü engellemektedir. Son birkaç yıl küresel bağışıklama oranı % 85 civarında seyretmektedir. (4)
Her 10 çocuktan biri hala aşılara erişememektedir. Aşılanamayan çocukların çoğu; çok yoksul, dışlanmış ve çatışmalardan etkilenen topluluklarda yaşayan çocuklardır. Bu çocukların aşılama hizmetine erişiminin sağlanabilmesi için dünyanın her yerinden aşılamada kahramanca destek verecek kişilerin yardımına ihtiyaç vardır. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2019 kampanyası, dünyanın dört bir yanındaki aşı kahramanlarını onurlandırmaktadır. Bu aşı kahramanları; ebeveynler, toplum bireyleri, sağlık çalışanları ve sağlık yenilikçileridir.(6)
Ülkemizde Yürütülen Bağışıklama Programı ve Başarıları
Ülkemizde uygulanmakta olan “Genişletilmiş Bağışıklama Programı “boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tüberküloz, poliomyelit, hepatit B ve H. influenzae tip b’ye bağlı hastalıkların morbidite ve mortalitesini azaltarak, bu hastalıkları kontrol altına almak ve tamamen ortadan kaldırmak amacı ile hassas yaş gruplarına enfeksiyona yakalanmalarından önce ulaşıp bağışıklanmalarını sağlamak için yapılan aşılama hizmetlerini içerir. Bu amaçla; günümüzde hepatit B, tüberküloz, difteri, boğmaca, tetanoz, poliyomiyelit, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, hepatit A, pnömokok, H. influenzae tip b enfeksiyonlarına karşı tüm çocuklar ücretsiz olarak aşılanmaktadır. Başarılı aşılama programları ile ülkemiz çocukları, 2002 yılında çocuk felcinden arındırılmış olup, yüksek oranda mortaliteye yol açan yenidoğan tetanozu ise 2009 yılında elimine edilmiştir. Ülkemizde son on yıldır her bir aşı için aşılanma oranı %95’in üzerinde seyretmektedir. (4)
Aşı Kararsızlığı ve Reddi Arasındaki Fark Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre;
“Aşı kararsızlığı”; aşıya ulaşılabilirlik mümkün olduğu halde, bazı aşıların uygulanmasını kabul etmede gecikme ya da bazı aşıların uygulanmasına izin vermeme anlamına gelir. (4)
“Aşı reddi” ise tüm aşıları reddetme iradesi ile aşılatmama durumudur. (4)
Dünyada Aşı Kararsızlığı ve Reddi
Dünyada yirmi yıl önce, “aşı kararsızlığı-aşı reddi” kavramları ortaya atılmış olup giderek artan aşı reddi vakaları, aşılama oranlarında düşüşlere neden olmuş ve aşı ile korunabilir hastalıkların sıklığında artışa yol açmıştır. Dünyada 2018 yılında görülen toplam kızamık vaka sayısı 324.277 iken, 2019 yılının ilk iki ayında içinde 74.338 kızamık vakası görülmüştür. (4)
Ülkemizde Aşı Kararsızlığı ve Reddi
Ülkemizde ise son sekiz yıldır “aşı karşıtlığı” hareketi başlamıştır. Önceleri çok az sayıda olan aşı reddi vakaları, 2015 yılında “aşı uygulaması için ebeveynden onam alınması” ile ilgili bir davanın kazanılması ve aşı karşıtı söylemlerin sık sık medyada yer alması ile hızla artış göstermiştir. Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ailelerin sayısı; 2011’de 183’ken, 2013’te 980, 2015’te 5 bin 400, 2016’da 12 bin düzeyine yükselmiş, aşı reddi ile ilgili vaka sayısı 2018 yılı itibari ile yirmi üç bin düzeyine ulaşmıştır.(4)
Türkiye’de 2016 yılında yüzde 98 olan aşılama oranı, 2017 yılında yüzde 96’ya gerilemiştir. Ülke genelinde 2017 yılında 85 çocukta kızamık görülürken, 2018’in ilk üç ayında kızamık vaka sayısı 44’e ulaşmıştır. Böylelikle kızamık insidansı 2016 yılında yüz bin nüfusta 0,01 iken, günümüzde yüz binde 0,10 düzeyine yükselerek on kat artış göstermiştir. Aşı reddi vakalarının 50 bine ulaşması durumunda salgın meydana gelmesi olasılığı oldukça yüksektir. (4)
Neden Aşı Kararsızlğı ve Reddi?
Aşı karşıtı söylemlerin başlıcaları; aşıların içeriğinde bulunan kimyasal maddelerin insan sağlığına zararlı olduğu, aşı üreten firmaların para kaygısı ve bilimsel araştırmalarda etkinliği ya da bazı besinleri tüketerek doğal yollarla da bu hastalıklardan korunmanın mümkün olduğu ile ilgili söylemlerdir.(4)
Aşı karşıtı söylemlerde aşının içeriğindeki cıvanın otizm ile ilişkisi ortaya atılmış, çok sayıda bilimsel çalışmada böyle bir ilişki gösterilememiştir. (4)
Thiomersal ile İlgili Bilimsel Çalışmaların Sonuçları Nelerdir?
Dünya Sağlık Örgütü Aşı Güvenliği Genel Komitesinin (GACVS); 20–21 Haziran 2002’de yayımladığı raporda Etil Cıva’nın (Thiomersal) vücutta yarılanma ömrünün bir haftadan daha kısa olduğu, ortalama 4–9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı; dolayısıyla diğer cıva bileşikleri gibi vücutta birikmesinin ve cıvaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu olmadığı açıklanmıştır. Vücuttan atılımı güç olan Metil Cıva olup bu madde Thiomersal içeriğinde bulunmamaktadır. (2)
Thiomersal içeren aşıların kullanımı ile Otizm başta olmak üzere bir takım kronik hastalıkların arttığı iddiaları üzerine bu ilişkiyi araştıran birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda Thiomersal ile otizm arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır. (2)
DSÖ Aşı Güvenliği Genel Komitesinin (GACVS) yaptığı ayrıntılı araştırmalar ışığında; Avrupa İlaç Ajansı (EMEA) Patentli Tıbbi Ürünler Kurulu (CPMP)’nun Mart 2004’teki çalışmasında da Thiomersal içeren aşılarla yapılan bağışıklama ile özel nörolojik gelişim bozuklukları arasında herhangi bir ilişki olmadığı bildirilmiştir. (2)
Amerikan Bağımsız Sivil Ulusal Bilim Akademileri (NAS), İlaç Enstitüsünün (IOM) 2004’teki raporunda da otizm ile kızamık içeren aşılar ya da koruyucu olarak thiomersal içeren aşılar arasında bir bağlantı olmadığı ve tamamen rastlantısal olduğu sonucuna varılmış ve İlaç Enstitüsü (IOM) başkanı Harvey V. Fineberg 7 Ağustos 2005’de NBC televizyonunda yayımlanan mülakatında bir kez daha Thiomersal ile otizm arasında ilişki bulunmadığını beyan etmiştir. (2)
Kızamık aşısının da SSPE ve otizmle herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı, DSÖ Aşı Güvenliği Küresel Danışma Komitesi (GACVS) tarafından da deklare edilmiştir. Bu konuda Lancette yayınlanan makale kaldırılmış ve yazan kişi meslekten men edilmiştir.(2)
Uzun yıllardır süren çeşitli çalışmalarda aşı dozundaki Thiomersal kullanımı ile ilgili kanıtlanmış bir yan etki bulunamamıştır. Thiomersal genellikle çok dozlu aşılarda bulunmakta olup tek dozluk aşılarda genellikle bulunmamaktadır.(2)
Aşı Kararsızlığı ve Reddinin Olası Sonuçları Nelerdir?
Bu durum çok yakın zamanda bulaşıcı hastalıklarla ilgili ciddi salgınlara yol açabilecek, bugün dünyanın büyük bir kesiminde yıllardır ortaya çıkmayan (çocuk felci, yenidoğan tetanozu v.s) bazı hastalıklar yeniden baş gösterebilecektir. (4)
Aşı Kararsızlığı ve Reddini Önleyebilmek için Yapılanlar ve Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Dünya Sağlık Örgütü 2019’da çözüme kavuşturmayı planladığı 10 küresel sağlık sorunun başında “aşı karşıtlığı” na yer vermiştir. (4)
Son yıllarda, aşı reddi vakalarının ülkemizde hızla artış göstermesi üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından “asi. saglik.gov.tr” adıyla bir web sayfası oluşturulmuş, aşı konusunda doğru ve sağlıklı bilgilendirme yapmak ve toplumsal farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır.(4)
Aşı karşıtlığı ile mücadelede; bilim insanlarının aşı kararsızlığı - aşı reddi nedenleri, aşılamada toplumsal onayı artırma yöntemleri konusunda bilimsel çalışmalar yapması ve bu araştırmalar ışığında çözüm önerileri getirmeleri esastır.(4)
Yapılan çalışmalar; hekim ve sağlık çalışanlarının, aşı uygulanacak bireyler ve ebeveynler ile iyi bir iletişim kurmasının ve güven sağlamasının, aşı konusundaki tereddütleri gidermede en etkin yollardan biri olduğunu göstermektedir.(4)
Ayrıca, aşı ve etkileri konusunda yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları hakkında toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinde kitle iletişim araçlarının ve sosyal medyanın kullanılması, “aşı karşıtlığı” ile mücadelede hızla yol alınmasını sağlayacaktır.(4)
Yazar: İrem Sibel Sipahi, Ayırıcı Tanı: Çocuk İhmali ve İstismarı Proje Sorumlusu
Kaynakça
1. https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/34-a%C5%9F%C4%B1-nedir.html
2. https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/36-asi-icerikleri.html
3.https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/41-asi-turleri.html
4.Gür E. Vaccine hesitancy - vaccine refusal. Turk Pediatri Ars 2019; 54(1): 1–2
5.https://asi.saglik.gov.tr/asi-hastaliklari
6.http://www.asihalksagligi.hacettepe.edu.tr/tr/dunya_asi_haftasi_2430_nisan_2019-16